SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

YILBAŞINA MÜSLÜMANCA BAKIŞ

Yazının Giriş Tarihi: 28.12.2014 20:24
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.12.2014 20:24

İnsan Allah’ın yarattığı en şerefli varlıktır. Ama insan  başı   boş ve gayesiz de yaratılmamıştır.(Hicr 15/85) “Sizi boşuna yarattığımızı ve bize tekrar döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?” (Müminun 23/115) Yaratılan her varlık bir gaye üzere yaratıldığı gibi  insan da  bir gaye için yaratıldı ki bu gaye de Allah’a kulluktur(Bkz. Zariyat 56)

İnsan, üzerinde   yaşadığı dünyanın bir misafiridir ve dünyada geçici iskan ile yaşamaktadır. Ve insan Efendimiz’in deyimi ile bu dünyada bir yolcudur. İnsan bu dünyada kendisine verilen ömür sermayesinin her karesinin hesabını mahşerde vereceğine göre zamanını çok dikkatli değerlendirmek zorundadır.Bu manada Müslüman Allah yokmuş gibi yaşayamaz.Aldatıcı dünyaya aldanmaz.Şeytan ve nefsinin esiri olmamaya gayret eder.

Yüce Allah Kur’an’da  zamanı çarçur eden insanın ziyanda olduğuna dikkat çekiyor.(Bkz Asr suresi)Zaman akıp gidiyor. Zamanı durduramazsınız. Bir ilkçağ filozofunun deyimiyle “Bir ırmakta iki defa yıkanamayacağımız ”  gibi bir anı bir defa yaşarız. Dolayısıyla ömür sermayemiz tükeniyor. Yani her geçen zaman mezara daha yakınız demektir.Hayat ırmağımız da mezara doğru akıp gidiyor.

Hayat tıpkı bir kitabın sayfaları gibidir. Her kitabın bir son sayfası olduğu gibi hayatın da bir son sayfası olacaktır.Böyleyken insan neden hala gaflet içinde, sanki ölüm yokmuş gibi, sanki öldükten sonra dirilip mahşerde ömrünün hesabını vermeyecekmiş gibi yaşar?

Zaman en değerli hazinemizdir aslında. Zira onunla ahretin güzelliklerini kazanmak da elimizde. Onunla ziyana uğrayıp iflas etmek de elimizde. Bu noktada Efendimizin “Dünya ahretin tarlasıdır” sözünü hatırlayalım.Bu yüzden içinde bulunduğumuz dünya son derece mühim bizim için.Ölmeden önce ahrete ait işlerimizi  tamamlamak zorundayız.Azrail kapıya dayanınca artık iş bitmiştir.

Efendimizin şu sözlerine bir bakalım: “İki nimet vardır ki insanlar onda aldanmışlardır: Sağlık ve boş vakit. ” Kıyamet gününde insan şu hususlarda sorgulanmadan, hesap meydanından ayrılamaz: 1-Ömrünü nerede tükettiğinden, 2-Bedenini nerede ve ne şekilde yıprattığından ,3-Malını nereden kazandığından, 4-Malını nerelere harcadığından ,5-Bildikleriyle amel edip etmediğinden.”   Tirmizi kıyamet 1(3531)

Bütün bunları 2014 yıllını geride bırakıp 2015 yılına girmeye hazırlandığımız şu günlerde bir kez daha düşünmeliyiz. Duvarlarımıza yeni takvimler asacağız. Geçen sene bu günlerde de yeni takvim asmıştık duvarlarımıza ama o da eskidi.  Şimdi , akıllı Müslüman’a düşen, geçen yılın muhasebesini yapmak olmalıdır.Yoksa  vur patlasın çal oynasın günaha dalarak bir seneye veda etmek müslümanca bir davranış değildir.

Müslümanın davranışı, Yılbaşı kutlamaları adı altında Allah’a isyan olmamalıdır. “Noel Baba” tiplemeleriyle bu milletin evlatları haçlı istilasına uğruyor ama müslümanın kılı kıpırdamıyor. Halbuki birisi evinize veya  iş yerinize saldırsa böylemi davranırsınız. Noel babanın evlerimizde bıraktığı tahribat  daha mı az.?!   Kaç Hıristiyan bizim bayramımızı kutluyor? Eski bir papaz, Müslümanların Hıristiyan bayramı olan yılbaşı kutlamalarına katılmalarını hayretle gözlemleyerek şöyle diyor: Korkarım Müslümanlar dini bayramlarımızı elimizden alacaklar.!

Yılbaşı gecesinde illa ki bir şey yapılacaksa yapılacak en hayırlı iş NEFİS MUHASEBESİ olmalıdır. “Hesaba çekilmeden evvel kendinizi hesaba çekiniz” düsturu doğrultusunda ; bir yılı daha geride bıraktım, acaba karda mıyım zararda mı?,ibadet hayatım ne alemde, yapmam gereken ibadetlerimi yaptım mı, hangi günahları işledim ve bunların affı için neler yaptım..vs sorular sorulup cevaplar aranmalıdır..Yarın geç olabilir .Zira mahşerde “Keşke bu hayatım için bir şeyler yapıp gönderseydim!” (Fecr Sûresi, 89/24) demenin bir faydası olmayacaktır.

Hulasa, yılbaşı gecesinde şapkamızı önümüze koyarak;

1-Nefis muhasebesi yapmalıyız.

2-Ömür sermayemizi nerede ne şekilde tükettiğimizi  gözden geçirmeliyiz,

3-Amel defterimize nelerin yazıldığını düşünülmeliyiz,

4-Mahşer günü Allah’ın  hakkımızda nasıl bir hüküm vereceğinin sıkıntısını içimizde hissetmeliyiz.

28.12.2014

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Doğankent Gazetesi, Harşit Vadisi'nin Sesi
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.