SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Üç Aylar ve Samimiyet

Yazının Giriş Tarihi: 30.04.2014 17:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.04.2014 17:00

Kur’anda şöyle bir ayet var: “.. O günleri biz insanlar arasında döndürür dururuz…“(Al-i İmran 3/140) Buraya ayetin bir kısmını alıyoruz. Her ne kadar ayetin bağlamı Bedir ve Uhud savaşları olsa da manası daha umumidir.Bu sebeple ayetin bu kısmı bize Allah’ın yaratmış olduğu zamanın devamlı surette devr-i daim yaptığını haber veriyor. Günler,haftalar,aylar,yıllar derken aslında ömürdür geçen. Hayat sermayemizden tüketiyoruz yani.

Buradan şu noktaya gelmek istiyorum. Artık bir kez daha Üç Aylara giriyoruz. 30 Nisan 2014 itibariyle Receb-i Şerifin ilk günü. Aslında bu her yönüyle fazilet olan Ramazan-ı Şerifin de habercisi oluyor. Dolayısıyla biz şimdi ufak ufak Ramazan moduna hazırlanmak durumundayız.Zaman ne de çabuk geçmiş değil mi? Daha dün gibi geliyor bize.Bakıyoruz ki yine Ramazan’ın gölgesi tekrar düşüyor üzerimize.

Üç ayların ilk ikisinde Ramazan Okuluna hazırlayacağız kendimizi. Bu sebeple Recep ve Şaban da oruç tutmaya gayret göstereceğiz. Bu aylarda dizilmiş bulunan Regaib, Mirac, Berat ve Kadir Gecelerini fırsata çevireceğiz. Bozulmuş olan kulluk hayatımızı yeniden onararak daha dinç bir şekilde hayat yolculuğumuza devam edeceğiz. Bu günleri ve geceleri hakkı ile değerlendireceksek önce nefis muhasebesi yapacağız. Günahlarımızı itiraf ederek ağlayacağız.Ve o günahları bir daha yapmamaya söz vereceğiz Yüce Yaratıcımıza. Bu üç aylık yoğun ibadet tempomuz Şevval ayı ile eski moduna dönmemeli.Yani Ramazandan sonra eski tas eski hamam olamamalı.Eğer öyle olacaksa Ramazan okulundan gerekli dersleri alamamışız demektir.

Efendimiz(sav)in, “Allah’a en sevimli gelen amelin az da olsa devamlı olanıdır” buyurduğunu bir kenara not edelim.Hemen belirtelim burada söz konusu olan farzlar dışındaki ibadetlerdir.Bizim dinimizde ibadet belli zamanlara has değildir.Hırıstiyanlar haftada bir kez Kiliseye giderlerken Müslümanlar da haftada bir kez camiye gidemez.Bir müslüman ölünceye kadar hergün 5 defa namaz kılmak, her yıl Ramazan ayında 30 gün oruç tutmak, haftada bir Cuma günleri Cuma namazı kılmakla mükelleftir.

Diğer bir ifade ile Yüce Rabbimiz biz kulları için günlük, haftalık, yıllık ve ömürlük ibadet program hazırlamıştır.Bunlar aynı zamanda hayatımızın düzenli olması için de önemli ilahi programlardır.Bu programlar Rabbimizin gösterdiği şekilde uygulanmakla gerçek manada hedefine ulaşacaktır. Bu ilahi programa bizlerin müdahale etme lüksü de yoktur. Yani ben haftada bir Camiye gidip Cuma namazı kılarak bir haftalık namaz kılmış olmam. Cuma naqmazının yeri ayrıdır, günlük beş vakit namazın yeri ayrıdır.

Üç aylar ve Kandil Geceleri ile alakalı yapılan temel yanlış şu: İbadetler noktasında tembel olan veya zaafı olan müslümanlar bu gibi değerli zaman dilimlerinin aşırı kutsanmasının da etkisiyle bu gün ve gecelerde yoğun bir ibadet moduna giriyor.Ama o günler veya geceler geçince hiçbir şey olmamış gibi eski yaşantısına devam ediyor.Yani yine beş vakit namaz yok, yine haramlarla iştigal ediyor. Nasıl olsa bu geceler beni temizler, beni pir-ü pak eder anlayışı ile gaflet içinde yüzmeye devam ediyor. İşte bu mübarek gün ve gecelere dair yanlış ve çarpık düşünceden bir an evvel kurtularak samimiyetle, Yüce Yaratıcımız ile iletişimimizin kesintisiz şekilde olmasına gayret göstermeliyiz. Zira ibadetler kulun Allah ile en güzel iletişimidir.

Efendimiz(sav)’in yaptığı bir dua ile tamamlayalım.Efendimiz(sav) üç aylar girerken şu duayı yapardı:

“Allah’ım!. Recep ve Şabanı hakkımızda mübarek kıl ve bizi Ramazan’a kavuştur.”

26.04.2014/Viyana

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Doğankent Gazetesi, Harşit Vadisi'nin Sesi
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.