Yaylacılık çok eskiden beri bölge insanımızın hayatında ayrı bir yere sahiptir. Mayıs-Haziran aylarında yaylalara çıkılır ve Eylül-Ekim aylarında da dönülür. Bölgemizde yayla turizmi bazında düşünecek olursak, Kümbet, Bektaş, Kazıkbeli, Kadırga yaylaları ön planda gözüküyor.
Espiye’mizin de Karaovacık Yaylası var. Lakin Karaovacık bir türlü kabuğunu kıramıyor. Yayla turizminde hak ettiği yeri alamıyor. Bu sene de senelik iznimi Karaovacık’ta geçirdim ve şuna kanaat getirdim.Kimse kusura bakmasın, Karaovacık’tan ümidim yok. Özellikle bu seneki gibi olmamıştı. Karaovacık ölü bir şehir gibiydi. Şehitler bahane edilerek ŞENLİK yine iptal edildi.Dolayısıyla yollarımıza bu sene tek iş makinesi girmedi.Yollarımızın hali içler acısı.Bu yolları gören gurbetçiler bir daha gelmemeye yemin ediyor adeta.
İmkan mı yok? Hayır. Devletimizin maddi manada bir sıkıntısı yok. Lakin görünen o ki ADAM sıkıntısı var. Merak ediyorum yetkili ve etkili kimseler bu durum karşısında rahat mı? Bu kötü tabloya verecekleri makul bir cevapları var mıdır sizce?
Karaovacık ile alakalı ilk yazımızı KARAOVACIK’IN KARA TALİHİ-1 başlığı ile 2009 da yazmıştım. Bundan üç yıl sonra da yine aynı başlıklı 2. Yazımızı yazmış Karaovacık’ı gündemde tutmaya çalışmıştım.O yazılarımızda Karaovacık’ın gelişmesi yönünde bir takım temennilerde ve tekliflerde bulunmuştum.
Şimdi gelinen noktada geriye dönüp baktığımızda görüyoruz ki en fazla bir arpa boyu yol almışız. Eelektrik gelirse Karaovacık çok ilerler dedik, 2009 da elektrikler geldi. Ama değişen bir şey olmadı.Barajda su tutulunca burası turizm cenneti olacak dedik.2013 de baraj faaliyete geçti.Lakin yine hareket yok. Güya etraf ağaçlandırılacaktı. Pazar yerine parke döşenmesi yanında ne yapıldı söyler misiniz. Ki o da eski kaymakam Osman bey sayesinde oldu.Şimdi herkes ona dua ediyor.
Şenliklerin iptali meselesine gelince. Kaç kez yazdık çizdik. Siz şenliği, iki saat kemençe çalıp horon tepmekten ibaret sanırsanız böyle olur. Sonra da iptal edersiniz. Bu kafayla her sene iptal olacak. Halbuki iptal yerine içini daha müspet şeylerle doldursanız(mesela neler yapılabileceğini Karaovacık’ın Kara Talihi-1,2 yazılarımızda belirmiştik), formatını değiştirseniz iptal etmenize gerek kalmaz.
Ne hazindir ki Karaovacık’ta hala GSM iletişimi yok. Bu konuda yerel basında en az 3 haberimiz yayınladı. Yapıldı çizildi.Lakin kendimiz çaldık kendimiz dinledik. İşte bu yüzden “Artık Karaovacık’tan ümidimi kestim” diyorum. Kendi kendime diyorum ki: Karaovacık’a gelmeyin artık. Bir bardak çay içmeye yer yok. Çay içeceksen illaki kumar ve içki olan yere gideceksin.Çayı ancak orada bulabilirsin.Ne hazin değil mi.? Bir gece konaklayacak yer bulamazsın.Yolların durumu içler acısı.Bir kez gelirsen aracının tamir masrafı senin tatil masrafını geçer.Yaylaya gideceksen Kümbet’e, Bektaş’a, Kazıkbeli’ne git!
Diğer taraftan yayla sakinlerinin da hatası yok değil. Yaylacılarımızda maalesef bencillik, kıskançlık hastalığı hakim. Adam yaylayı kendi tapulu malı gibi görüyor mesela.Her taraf çevirgelerle dolmuş. Bu ara yaylalarımızda müthiş bir betonlaşma var. Her obada inşaat var.Yasak olmasına rağmen müdahale de edilmiyor.Yaylalarımızın otantik yapısını kendi ellerimizle tahrib ediyoruz.Güya yasak!
Son bir not: Yazımızda belirttiğimiz “bir arpa boyu yol alma” sadedinde şunu belirtelim. Karaovacık’a büyük bir OTEL inşa ediliyor. Yine pansiyon tipi evler yapılmaya başlanmış ve hatta faaliyete de geçmiş durumda.İnşallah bunlar kabuğu kırma yolunda öncü olur. 26.07.2016