SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İLİM İBADETTEN DE ÖNCE GELİR

Yazının Giriş Tarihi: 01.10.2020 09:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.10.2020 09:08
 Yeryüzünde inşa edilen ilk ev Kabe’dir.(Âl-İmran3/96) Kâbe’ye Rabbimiz “evim” (Hac 22/36) der. Biz de bunun için ona “Allah’ın evi” deriz. Bu, Allah’a mekân izâfe anlamında değil, orada Allah’a ibadet edilmesi, oranın tevhidin sembolü olması sebebiyledir.

Yeryüzüne inşâ edilen her mescid/her cami de Beytullah’ın şubeleridir. Kâbe Allah’ın evi ise camiler de Kâbe’nin şubesi olduğuna göre camiye giden kişi aynı zamanda “Allah’ın misafiri” oluyor. Yani bir Müslüman camiye gittiğinde sadece namaz kılmış olmuyor. Orada “özel misafir” de oluyor.

Camiler daha ilk günden beri sosyal hayatın vazgeçilmezi olmuştur. Bakınız Allah Rasûlü(sav) hicret sırasında daha Medine’ye varmadan Kuba Köyünde konakladığı sırada oraya Kur’an’da da övülen(Tevbe 9/108) Kuba mescidini inşa etmiştir. Medine’ye vardıklarında da ilk iş Mescid-i Nebi’nin inşası olmuştur. İşte Medine’de hayat bu mescid etrafında şekillenmiş, İslam toplumu buradan neşvünema bulmuştur. Medine İslam Devletinin yönetim merkez de burası olmuştur.

Allah Rasûlü’nin mescidi çok fonksiyonlu idi. O’nun mescidi aynı zamanda bir okul idi. Bu mescid Medine İslam toplumunu inşa ediyordu. Mescidin bitişiğine “Suffe” denilen bugünkü manada “yatılı okul” kurmuştu. Efendimiz bu okulun kurucu müdürüdür aynı zamanda. Yani Efendimiz aynı zamanda bir “muallim”dir. Nitekim O(sav), “Ben muallim olarak gönderildim” buyurmuştur.(İbn Mâce Mukaddime 17) Suffe’de fakir talebeler barınırlardı. Hz. Ebû Hureyre(ra) bu okulun en meşhurlarındandır ki hadis ilminde “müksirûn” denilen en çok hadis rivayet eden sahabi ünvanı ona aittir.

Tarih boyunca mescitlerin bu fonksiyonu devam edegelmiştir. Ebu Hanifeler, İmam Şafiler, İmam Malikler, İmam Ahmed b. Hanbeller ders halkalarını camilerde oluşturmuşlar; İmam Ebu Yusuflar, İmam Muhammedler bu halkalardan yetişmiştir. Yani cami ve ilim iç içe idi.
Şunu da bilelim ki o insanları Kur’an inşa ediyordu. O Kur’an ki daha tek bir ibadet emredilmemişken ilk inen ayeti “OKU!” diye başlıyordu.  Sanki gözümüze sokuyordu Kur’an. İbadetten de önce ilim gelir diye. Düşünsene 23 senede tamamlanacak 6236 ayetin ilk kelimesi “OKU!”
 
Yoksa siz bu hitabın muhatabının sadece Hz. Muhammed mi olduğunu sanıyorsunuz? “Oku” diye emreden Allah “okudun mu?” diye sormayacak mı sanıyoruz? Hemen belirtelim nasıl ve neyi okuyacağımızı da hemen peşinen söylüyor daha ilk inen ayetler. 1-Okumalar Allah’lı olacak. Allah adına, Allah’ın adıyla olmalı. Allah’ı yok sayarak yaşayamazsın, tabiatı Allah’tan bağımsız okuyamazsın. 2-Okumaya mesela kendi yaratılışınızın inceliklerin(Embriyoloji)den başlayabilirsiniz (Alâk 96/1-5) Okuması bilene insan da  tabiat da bir kitaptır.

Cami mevzuuna devam edelim. Son zamanlarda camilerin çok fonksiyonlu yapısının göz ardı edilmeye başlandığını da üzüntüyle müşahede ediyoruz. Özellikle ülkemizde yeni yapılan bir çok camide bunu görüyoruz. Bir bakıyorsunuz devasa bir cami inşaatı. Altı tamamen işyeri. Asıl ibadet mekanları tâ üst katlarda. Ulaşmak zor mu zor. Hele ki özürlü veya hasta iseniz o camiye ulaşamıyorsunuz. Burada Kur’an eğitim merkezi, etüt salonları, kütüphane, misafirhane, hamam…vs yapılmış mı diye bakıyorsunuz ama nafile. Yok. Bunlar dünyevileşme hastalığımızın yansımaları olsa gerek.

Özetle şunu belirtelim. Camiler sadece namaz mekanları değildir. Olmamalıdır. Geçmişte olduğu gibi ilim irfan merkezleri de olmalıdır. Camiler inşâ edilirken baştan bu gaye güdülmelidir. Bu manada bir şehrin, bir mahallenin camileri o yerin çekim merkezleri olmalıdır.30.09.2020

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Doğankent Gazetesi, Harşit Vadisi'nin Sesi
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.