SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İLÂHİ LUTUF AİLE

Yazının Giriş Tarihi: 13.11.2022 16:20
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.11.2022 16:20

Yüce Yaratanımız insanı “bir kadın” ve “bir erkek” olarak yaratmıştır.(Hucurat 49/13)  Yani insan ancak kadın ve erkek ile var olabilir. İnsanın türünü devam ettirmesi için mutlaka böyle olmak zorundadır. Yine yüce Yaratıcımız ruhlarımızın sükûnete ve huzura ulaşması için bize aile olma gibi büyük bir nimeti vermiştir.(Rum 21)

Esasen Rabbimizin eşler yaratması, yani evlilik aslında Rabbimizin ayetlerinden, varlığının ve kudretinin delillerindendir. (Rum 21) Yani evlilik,  dolayısıyla aile   kutsal bir müessesedir. Zira bizzat Rabbimiz ilgili ayette “O’nun ayetlerindendir…”  diye başladığı Rum 21’de bunu anlatıyor bize.

Ailenin temeli NİKAH ile atılır. Nikah bir sözleşmedir. Nikahsız kadın erkek birlikteliğinin adı “zina”dır. Nikah ile iki farklı insan artık bir can olur.

Diğer taraftan nikah bir sözleşme olmasının yanında aynı zamanda ibadettir. Evlenen, aile olan  insan kendisini birçok haramdan da korumuş oluyor, Allah’ın emrine, Peygamberin de sünnetine uymuş oluyor. Aile öyle bir kurumdur ki aile için harcanan her şey “sadaka” oluyor. İşte Hadis-i Şerif:  Bir Müslüman, Allah’ın rızasını umarak ailesinin geçimini sağlarsa, yaptığı harcamalar onun için birer sadaka olur.”  (Buhârî, İman, 41)

 Burada şu noktayı da belirtelim: Evlenmemek dindarlık değildir. Yani dindarlık adına evlenmemek de son derece yanlıştır. Bakınız Hz.Enes bize ne anlatıyor: Bir gün Allah Rasulü’nün evine üç kişi geldi ve Hz. Ayşe’ye Rasulullah’ın evde ve geceleyin yaptığı ibadeti sordu. Ayşe annemiz anlatınca bunu azımsadılar, tabi o bir Peygamber ve gelmiş geçmiş günahları bağışlanmış birisi dediler. Onlardan  birisi “ben hiç evlenmeyeceğim”, diğeri “ben hep oruç tutacağım”, bir diğeri de “ben hep namaz kılacağım” dedi. Olayı efendimiz duyunca onları çağırdı ve onlara şöyle dedi: Bakınız içinizde Allah’tan en çok korkanınız benim.Böyleyken ben evlenirim, çocuklarım vardır.Bazen (nafile)oruç tutarım bazen de tutmam.Bazen(nafile)namaz kılarım bazen de kılmam dedi ve onlara orta yolu gösterdi. Örnek olaydan da anlaşılacağı üzere evlenmemek dindarlık değil. Önümüzde din konusunda örnek insan var.Yolu yolumuz olmalıdır.Yolu yolumuz olmaz ise bu sefer bizim yolumuz bidat yolu olacaktır.

Evlenirken eş seçiminde Nebevî kriterler bize rehber olmalıdır.Hayatımızı Peygamberî ölçüler dizayn edecekse eş seçiminde “dindarlık” ön planda olmalıdır. Hadiste şu dört gaye ile evlenilir denildikten sonra “Mal, güzellik ve asalet” zikredilip dördüncü olarak da dindarlık zikredilir ve “siz dindar olanı seçiniz ki eviniz bereket görsün” uyarısı yapılır. Buna göre ilk sırada dindarlık-güzel ahlak  olursa diğer üçünün de olması gayet yerinde olacaktır.Yoksa kısa süren evlilikler artmaya devam edecektir.

Aile bir okuldur. Çocuğun ilkokulu ailedir. Çocuk besmele çekmeyi, abdesti namazı , saygıyı, hürmeti, merhameti, cömertliği, paylaşmayı… Bütün bu güzellikleri aileden görerek yaşayarak öğrenir.

Diğer taraftan aile imtihanımızdır. Aile fertlerimiz “cennet yurdunun yolcusu” olarak yetiştirilir, ailede İslami bir hava olur da ona göre yaşanırsa bu imtihan başarılacak demektir. Kur’an “mallarınız ve çocuklarınız sizin için imtihandır” buyurur (Enfal 8/28, Tegabun 64/15)

 Burada aile reisi kavramına değinmek lazım. Maalesef günümüzde modern-popüler kültürün ve tabi feminizmin yıkıcı etkisi ile bu güzelim kavramın da içi boşaltılıp itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor. Bu da aile düşmanlarının sinsi planlarından birisidir. Elbette ailede bir reis olacak. Başsız olmaz. İslam ailede erkeği aile reisi olarak görür ve ona büyük sorumluluklar yükler. Bu durum  geleneğimizde de böyledir. Kur’an kendinizi ve ailenizi ateşten koruyun derken Allah Rasulü de bir benzetme yaparak  hepiniz  çobansınız ve güttüğünüz sürüden sorumlusunuz buyurduğu hadisinde erkeğin ailesin çobanı olduğunu onlardan sorumlu olduğunu, kadının da ailenin içişlerinin çobanı olduğunu ve bir takım sorumluluklarının olduğunu beyan etmiştir. (Ebû Dâvud, Salât, 26)

28.10.2022

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Doğankent Gazetesi, Harşit Vadisi'nin Sesi
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.