Biz Müslümanlar iman ederiz ki hayat bu dünyadan ibaret değildir.Asıl hayat, asıl yaşanacak yurt mahşerde yeniden dirilip ilahi huzurda büyük duruşmadan sonra başlayacak.Kişi, Kur’an’ın “Dünya Hayatı” dediği bu hayatın hesabını verecek ondan sonra çıkan neticeye göre ya cennete ya da cehenneme sevk edilecek.
Tam bu noktada, “acaba ilahi mahkeme neticesi gideceğim adres nerece olacak?” sualini devamlı surette gündemimizde tutmamız gerektiğini hatırlatalım. Ahiret diye bir derdimiz varsa bunun kaygısını içimizde hissedip ona göre hazırlıklar yapmak durumundayız.Bir Müslüman ahiret yokmuş gibi yaşayamaz, ahiret yokmuş gibi konuşamaz.Öyleyse BÜYÜK DURUŞMAYA hazır olmalıyız.Bunun için dersimizi iyi çalışmak durumundayız.
Bu mahkemede imandan sonra amel kategorisinde ilk hesap maddesi şüphesiz NAMAZ olacak. Bu manada “Namazsız kamil mümin olunmaz”. Bir önceki yazımızda büyük zatlardan birisinin “ Kafirler namaz kılmazlar” sözüne de atıfta bulunmuştuk.
İlk sorgu namazdan olacak dedik. Buna delilimiz şu Hadis-i Şerif:
“Kulun kıyamet gününde ilk hesaba çekilecek olduğu ameli namazıdır. O,tam ve düzgün olursa kurtulmuş ve kazanmıştır. Bozuk olursa, artık zarar etmiştir. Farzdan bir şey eksik çıkarsa, Rabb Teala meleklere şöyle buyurur: Bakın kulumun herhangi bir nafilesi var mıdır? Onunla farzdan eksileni tamamlanır. Sonra, diğer amelleri buna göre olur.” Tirmizi,Salat 188
İbadetlerimiz Allah’a sunulmuş zarflar gibidir. Bu zarflar işte bu hesap gününde tek- tek açılacak. Namaz zarfımız da açılacak. Düşünsenize, namaz zarfımız açılıyor ve içi bom-boş, veya çok az namaz var. Ne olacak halimiz? Ama açılan bu namaz zarfımızda namazlar var fakat eksikleri de var. İşte o zaman Rabbimiz kullarına merhametle melek kullarına emreder, bu kulumun farzlar dışında nafile namazları var mı bir bakın. Varsa getirin onları da farz gibi değerlendirelim de bu kulum cennete gitsin der adeta. Görülüyor ki Allah kullarının cennete gitmeleri için sanki bahane arıyor. Ama kulların da kulluk namına bir şeylerinin olması gerekiyor. Yetmediği yerde Rabbimiz, “kulum yettim!” diyecek . Bunun için Namazları sünnetleriyle kılmamız son derece önemlidir. Zira her ne kadar nafile kategorisinde olsalar da hadisten de anlaşılacağı gibi büyük duruşmada farzlar gibi değerlendirilecekler.
Şimdi, Ramazan ayında “sünnettir” deyip teravih namazlarına gevşek davrananlar bu düşüncelerini bir kez daha gözden geçireceklerdir sanırım.
Diğer taraftan hiçbir ibadet diğer ibadetin yerine sayılmaz. Bir kişi Kurban kesmek yerine onun parasını hayır olarak verse kurban ibadetini yerine getirmiş olmaz, sadaka vermiş olur. Mesela namazdan sorguya çekilen kişi, Ya Rabbi namazım yok ama ben camiye halı almıştım,namazım yok ama cami yaptırmıştım vs. dese ne olur? Boş konuşmuş olur. Bütün bunları yapması onu namaz sorgusundan kurtarmaz. Bu iyilikler namaz yerine sayılmaz. Yapılan bu iyilikler zaten amel defterinin ilerleyen sayfalarında önüne çıkacaktır. Ama şimdi ilk sayfadan/namazdan sorgu yapılıyor.Önce onun hesabı verilecek.12.11.2015