SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

BU ÜLKE KİME CENNET KİME CEHENNEM?

Yazının Giriş Tarihi: 05.12.2016 09:44
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.12.2016 09:44

15 Temmuz kanlı darbe girişiminden hemen önce soluğu Avrupa’da alan ünlü gazetecimiz sahiplerinin kanatları altında “Aslında ben buraya dünyanın en büyük gazeteci hapishanesinden geliyorum. Türkiye’nin bir cehennem olduğunu söylemem gerek” demiş. Bu sözünü duyunca sosyal medya hesabıma şunu yazdım:

“Aslında doğru söylemiş. Türkiye, hainler ve onun bunun uşakları için gerçekten cehennemdir artık”.

Düşünebiliyor musunuz, adam ülkesine ihanette zirveye oynuyor tutmuş bir de ülkesine “CEHENNEM” benzetmesi yapıyor. Adamda ne utanma var ne şahsiyet var ne insanlık.

Türkiye’de özgürlük yokmuş! Sana isnad edilen suçların hangisi gazetecilik faaliyeti söyler misin?

MİT  tırlarının durdurulması mı?

Devletin çok gizli güvenlik toplantısını sızdırmak mı?

Sen mesela Amerika’da FBI veya CIA’nın böyle bir organizasyonunu jurnalle bak başına neler geliyor? Şimdi sana kol kanat açan ağa babaların o zaman bu yaptıklarına “gazetecilik faaliyetidir” deyip geçiyorlar mı yoksa kodese   mi tıkıyorlar. Ne kodesi  adamı vatana ihanetten idam ederler.

Türkiye’de hapishanelerde bilmem şu kadar gazeteci varmış. Doğrudur. Lakin hangisi gazetecilik faaliyeti sebebiyle hapiste söyleyebilir misiniz?

 Ne yani gazeteci olmak insana HER TÜRLÜ HALTI YEME ÖZGÜRLÜĞÜ MÜ sağlıyor. Gazeteci maskesiyle terörle kol kola gir, terörü öv, teröriste toz kondurma, ülkenin mahremine gir, ülkenin sırlarını ifşa et, sonra da gazeteciler susturuluyor, Türkiye gazeteci cehennemi diye salyanı akıt. Sen bütün bunları yaparken ülkemin vatanseverlerinin eli armut toplamıyor herhalde. Senin gibi hainlere haddinin bildirilmesi lazım. Lakin kaçtın.Sonra da CENNET ülkeme CEHENNEM dedin. Evet bu vatan bize cennet ama size cehennemdir. Bu böyle biline.

Artık yeter. Bu zamana kadar bu ülkenin ekmeğini yiyip sonra da ekmek yediğiniz tekneye pislediğiniz yeter.Şimdi asıl sahiplerinizin şefkatli kollarındasınız.Oradan doğru cennet vatanıma, asil halkıma  ve idarecilerine saçıp savuruyorsunuz. Ama geçti o eski günler. Ağa babalarınızın şamar oğlanı olduğumuz yıllar geride kaldı şükür. Artık bu millet kendine geldi.

Bu millete, Gezi olaylarında tokat atmaya kalktılar olmadı. Birkaç ay sonra 17-25 Aralık’ta FETÖ ile yargı darbesi vurmaya kalktılar yine başaramadılar. Artık iyice çılgına dönmüşlerdi ki son çılgınlıklarını sahneye koydular  ve  15 Temmuz’da son darbeyi vurmaya kalktılar. Bu sefer asıl darbeyi halk yaptı ve topunun köküne kibrit suyu döktü. Binlercesi kodesi boyladı. Erken davrananlar soluğu sahiplerinin yanında aldılar .Şimdi oradan doğru havlayıp duruyorlar.

İşte bu sebeplerle şimdi ülkemiz topyekun saldırı altında. Bilumum terör örgütleri devrede. Dost ve müttefiklerimiz de aba altından sopa gösteriyorlar. Kendi PUTLARINI  yemekte sakınca görmüyor dostlarımız. Baksanıza “demokrasi” diye diye dillerinde tüy biten batılı dostlarımız 15 Temmuz sanki hiç yaşanmamış, sanki  248 kişi o gece hayatını kaybetmemiş, sanki asker kılıklı teröristler TBMM’ni bombalamamış, insanlar tanklar altında ezilmemiş gibi davranıyor. Utanmadan da “biz bilgisayar oyunu sanmıştık meğer gerçekmiş” diyebiliyorlar. Bazıları da aylar sonra geçmiş olsuna geliyorlar.

Terör örgütü olarak kabul ettikleri örgütleri parlamentolarında ağırlamakta sakınca görmüyorlar. Eskiden el altından destekliyorlardı şimdi alenen desteklemekte bir sakınca görmüyorlar.

Şimdi de AB müzakere sürecini askıya almakla tehdit ediyorlar. Çok da tınımızdaydı. AB’nizi alın başınıza çalın. Dağılma sürecindeki bir AB ne yapabilir ki. Bak İngiltere ayrılıyor. Sırada İtalya ve Hollanda var. Siz kendi akıbetinizi düşünün artık.05.12.2016

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Doğankent Gazetesi, Harşit Vadisi'nin Sesi
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.