Bir TV programında izlemiştim. Program konuğu hoca bir kıssa anlatmıştı. Kıssanın doğruluğu yanlışlığı ayrı bir mevzu.Fakat bu kıssa üzerinden insanlara din adına ne saçmalıklar pazarlandığının bilinmesini isterim. Hoca anlatıyor:

“Bir gün Ebu’l Hasan Harakani hazretlerinin müridlerinden bir kafile onu ziyarete gider. Ayrılırken, ‘başınıza bir şey gelirse beni vesile ederek Allah’tan yardım isteyin’ diyerek müridlerini tembihler. Yolda kervan soyulur. Kervanda bulunanların tamamı ‘Allah! Allah!’ diyerek Allah’tan yardım isterler. Kervandakilerden sadece bir kişi ‘ne olur  Allah’ım Ebu’l- Hasan hürmetine bizi kurtar’ diye dua eder. Sabah olduğunda bakarlar ki herkes soyulmuş, ama ‘Ya Ebu’l- Hasan!’ diyenin malına hiçbir şey olmamış. Tekrar Hazrete giderler ve derler ki: ‘Biz Allah dedik soyulduk, bu Ebu’l-Hasan dedi kurtuldu.Bunun hikmeti nedir?’ Şöyle cevap verir: Evlatlarım! ben size söylemiştim. Siz günah işlediğinizden dolayı Allah duanıza icabet etmez. Ama o diğeri   beni aracı yapınca ben Allah’a dua ettim.”

Şimdi siz bu konuşmadan  hangi mesajı alırsınız?

Ben kendi adıma dört şey çıkardım:

1-Haşa Allah’ın gücü yetmez, kullarını eşkıyadan kurtaramaz bile!
2-Sakın ha Allah demeyin. Allah diyen yanar.
3-Dua etmek sizin ne haddinize. Siz Allah’a dua edemezsiniz. Günahınız var. Allah’a duanızı ulaştırmak için aracılar  bulup onlar ile duanızı ulaştırabilirsiniz.
4-Dua etmek için günahsız olmak lazım!

Gördünüz mü dini ne hale getirdiklerini?

Milleti nelerle uyutuyorlar?

Bu örnek, din adına işlenen cinayetlerden sadece birisi.

Adam çıkmış CANLI yayında millete “sakın ha Allah demeyin, Allah diyenler yanar” demeye getiriyor. “Siz direkt Allah’a dua etmeyin. Siz Allah’a ulaşamazsınız. Sizin Allah’a ulaşmanız için bize müracaat etmeniz lazım” diyor aslında. Sakın ha kimse bize  Maide 35. Ayeti delil olarak getirmeye kalkmasın?

Hani, 5 vakit namazlarımızın her rekatında “Yalnız sana ibadet eder yalnız senden yardım isteriz” diyorduk. Rabbimiz bu duayı bize boşuna mı öğretti?

 Hem, namazlarımızda günde en az 40 defa “yalnız senden yardım isteriz” diyeceğiz hem de gidip kendimiz gibi bir faniden yardım isteyeceğiz.!?

Yoksa Rabbimiz bize çok mu uzak? “Ben kullarıma yakınım”(Bakara2/186),”bana dua edin cevap vereyim(Mü’min40/60), biz ona(insana) şah damarından daha yakınız(Kaf50/16)  diyen bir Rabbimiz olduğunu bilmiyor muyuz?

Şu garabete bakar mısınız Allah aşkına! Aracı yapılan kişi kendini günahsız sayıyor. Ey buna inanan kardeşim! Günahsız olmak(İsmet) sadece Peygamberlere has bir özellik değil miydi?  O halde neden hala bir takım insanları melek ya da peygamber gibi görüyorsun?

 İşte bugün İslam aleminde temel sıkıntılardan birisi de bu. Herkes kendi liderini, kendi din büyüğünü günahsız masum sayıyor.Üstelik bu kardeşlerimiz Ehl-i Sünnet holiganı kesilirler ama Şianın önemli itikat esaslarından birisi olan İmamların masumiyeti inancını tepe-tepe kullanırlar.

Tıpkı FETÖ’nün,  Şia karşıtı pozlar verip de Şia’nın itikat esaslarından olan TAKİYYE’yi tepe-tepe kullanması gibi.

Yine bu örnekten yola çıkarak belirtelim. Din adına sunum yapan din cahilleri ne yaptıklarının farkında mı acaba? Adamlar düpedüz “Allah’ın gücü yetmez bizimkinin gücü yeter” diyorlar. Allah ile insanı yarıştırıyorlar. Bu ne küstahlık ,bu ne edepsizlik böyle!

Diğer taraftan bu anlatılan kıssada şu da var. Önümüzde, Allah’a ait sıfatlarla muttasıf yarı tanrı bir insan portresi var. Bu yarı tanrı varlık (haşa) her yerde hazır ve nazır olmalı ki bağlılarının imdadına yetişiyor!

Bu arada diğer bir garabet de şu:.Bu tür insanların kafasında UZAK TANRI TASAVVURU hakim.Allah bize çooook uzak.Biz kim, tanrı kim? Öyleyse bizi ona ulaştıracak aracı varlıklar edinelim.

 Özetin özeti:  Bize şah damarımızdan daha yakın olan Rabbimize kendimizi neden uzak görelim ki? Rabbimiz bizi bizden daha iyi biliyor. O her zaman ve zeminde kullarını  görür ve duyar. Dua etmek için ara bağlantı araçlarına gerek yoktur. Unutulmasın ki Allah’ın affetmeyeceği tek günah ŞİRK. Allah’ın ilahlığını yeterli görmeyip yedek tanrılarla ona ulaşmanın adıdır ŞİRK.

07.11.2016