SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

AL SANA BİR GÖBEK VER BANA BİR BEBEK!” MASKARALIĞI

Yazının Giriş Tarihi: 27.11.2016 16:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.11.2016 16:08

Yaklaşık 20 sene evvel bir arkadaşımla Bursa Emir Sultan Türbesine gitmiştik. Bu sırada adamın birisi kapıdan doğru içeri girer girmez    Emir Sultan’ın kabrine doğru secdeye kapandı. Şaşırdık doğrusu. Bu kadar büyük bir hata alenen nasıl yapılabilirdi? Hemen adamı çektik bir kenara ve dedik ki, abi biz ilahiyat fakültesinde öğrenciyiz, az evvel yaptığın dine aykırıdır, haramdır dedik. Adam yanlış yaptığını , bunun yanlışlığını bilmediğini söyleyerek hatasını kabul etti ve bize teşekkür ederek ayrıldı.

 Bursa’da görevli olduğumuz yıllarda bir sabah Tezveren Türbesini ziyarete gittik. Burada da manzara farklı değil, hatta daha da vahim idi. Özellikle kadınların yoğun ilgisi vardı türbeye. Ama hurafeler havada uçuşuyordu. Türbede ki sandukaya orasını burasını sürenler mi ararsın, kabri tavaf edenler mi ararsın, secde edenler mi ararsın? Aman ya Rabbim millet yoldan çıkmış…Hele bir türbedar var ki evlere şenlik. Oranın kaymağını götüren adam belli ki. İçeri girdiğimizde namaz kılıyordu güya! Biz kapıdan girerken namazdan doğru bize “buyur buyur,  hoş geldiniz!” demesin mi? Sonra da kaldığı yerden namazına! devam etti. Nasıl namazsa?

Yıllar önce bir TV programında   izlemiştim. İstanbul’da bilmem ne türbesinde çocuk sahibi olamayan kadınlar o türbeye gelerek sanduka etrafında “al sana bir göbek ver bana bir bebek” türküleri eşliğinde tavaf ediyorlardı!

Siirt Baykan’da görev yaptığım yıllarda Ziyaret Beldesinde Veysel Karani camii imam-hatibi anlatmıştı. Hocanın anlattığına göre insanlar Veysel Karani Türbesi etrafında tavaf ederlermiş. Hoca bu maskaralığı zor da olsa kaldırmayı başarmış. Hemen yakında Şeyh Osman Türbesi bulunuyor. Burada ise daha şaşılacak hurafeler icra ediliyormuş. Ziyaretçiler aynen Mina’da Cemarat’ta şeytan taşlar gibi ellerinde taşlar alıp dereye doğru fırlatırlarmış.

Bütün bu misalleri neden anlattım? Müslüman toplumda insanların tevhidden nasıl saptıklarını göstermek için. Bu davranışların hiç mazur görülecek, müsamaha edilecek yanı yoktur. Kendisine şah damarından daha yakın (Kaf50/16) Allah’a iman etmemiş miydi yoksa? Müslümanın bir ölüden ne gibi beklentisi olabilir? Ne istedi de Allah vermedi de kabirdeki ölü verdi. Bütün bu sorulara cevap vermemiz lazım.

Halbuki aklı başında bir müslümanın bilmesi ve yapması gereken şu: Allah yegane kulluk edilecek varlıktır.Yalnız ona ibadet ederiz ve yalnız ondan yardım dileriz(Fatiha1/5) Allah baki, kullar fanidir.Her insan ölümlüdür(Al-i İmran3/185,Enbiya21/35, Ankebut29/57) Peygamberler de insandır ve hepsi vefat etmişlerdir.Hz. İsa dahil.(Zümer39/30,Enbiya21/8,34, Al-i İmran3/55 )Dolayısıyla kabirdekiler bizi duyamazlar(Fatır35/22,Neml27/80,Rum30/52) ,bize her hangi bir fayda ya da zararları olamaz.

Kabirlerde, mezarlarda yatan ölmüş kimselerin artık dünya ile alakaları kalmamıştır. Dünyaya dair her hangi bir tasarrufları olamaz. Vardır diyenler din tahrifçileridirler, din tüccarlarıdırlar. Bizim Müslüman olarak yapmamız gereken, Efendimizin öğrettiği gibi “ölümü ve ahreti hatırlatması” sebebiyle kabirleri ziyaret etmemiz, kabirlerdekilere dua etmemizdir. Hapsi bu kadar.Velev ki kabirde-türbede yatan insan mübarek bilinen ,veli bilinen zat olsun.Nihayette insandır.Onun dirilerin duasına ihtiyacı vardır.27.11.2016

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Doğankent Gazetesi, Harşit Vadisi'nin Sesi
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.