Doğankent’te 30 Mart Pazar günü yapılacak olan Mahalli İdareler Genel Seçimleri öncesinde Belediye Başkan Adayları uçuk-kaçık bir sürü vaatlerde bulunurlarken, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ‘den 2004 ve 2009 yıllarında iki dönem Belediye Başkanı seçilen 2012 yılının sonlarına doğru hakkında "görevi kötüye kullanma, yolsuzluk" gibi bir takım iddialar çıkması sebebiyle disiplin kuruluna sevk edilen ve partisince yapılan araştırmalar sonucunda hakkındaki iddiaların doğruluğuna ulaşıldığı gerekçesiyle AK Parti'den İhraç edilen Nazmiye Kabadayı’nın bir dönem daha vatandaştan yetki istemesi ve seçime günler kala Doğankent gündeminde seçilme şansı var olarak gösterilmesi Doğankentlilerin Kabadayı döneminde hizmet adına neler kaçırdığını veya neler olduğunu bilmediğini göstermektedir.

 

İKİ DÖNEMDİR İKTİDARDA KİM VARDI?

 

Doğankent’in yatırımdan yana kayıpları sadece Kabadayı yüzünden değil “biz iktidarız. Şayet bizim adaylarımızı seçmezseniz muhalefetteki bir belediye başkanı veya il genel meclisi üyesi ilçeye hiçbir yatırım kazandıramaz.” diye tehditkâr cümlelerle oy isteyen siyasetçilerinde ilçeye hiçbir katkı sağlayamamışken tam tersine kendi partisinden olan Belediye Başkanı ile bile ters düşerek yatırımların ilçeye gelmesine engel olduğu bugüne kadar ulusal ve yerel basında kendi ağızlarından yaptıkları basın açıklamaları ve beyanatlardan anlaşılmaktadır. Aynı kişilerin şu anda “bizim adayımızı destekleyin her türlü hizmet gelsin.” söylemleri ne kadar inandırıcı olabilir ki? 2009 yılında da aynı söylemlerle Doğankent halkından bir dönem daha kendi belediye başkan adayları için oy istememişler miydi? Sonra ne oldu? Araya menfaat ve çıkar çatışmaları girince ortaklık bozuldu ve bırakın Doğankent’e hizmeti, Doğankent’e eskiden yapılmış hizmetlerinde gitmesine sebep olmadılar mı?

 

İKTİDARIN GÜCÜ NE KADAR ÖNEMLİ?

 

Doğankent’te kapanan kamu kurumlarını (Özel İdare, Tarım Kredi, Telekom, PTT Müdürlüğü vs.)  tek tek saymaya gerek yokken, ilçede bile mesai saatleri dışında acil hastalara bile bakacak Doktor bulunmazken köylerde sağlık ocağı, lise, spor salonu vs. gibi yatırımlar getirileceği vaatlerine bu vatandaşlar hala inanmaktadırlar mı? 2014 ve 2015 yıllarının artık yatırım yılı değil mevcut yatırımların bitirilmesi olacağı yönünde üst düzey yetkililer sürekli açıklamalar yaparken, Doğankent’te artık belediyelerin kendi yağı ile kavrulacağı unutularak iktidar kozunun kullanılması ne kadar inandırıcı olabilmektedir. Belediye Başkan adayları da belediyecilik adına kendi yetenek ve imkanlarından değil “arkamda iktidar gücü var” diye oy istemesi ne kadar akılcı olabilir ki? Ya o iktidar gücü tıpkı bir önceki iktidar belediye başkanı gibi terse işlerse ne olacak? Kendi imkanları ile hangi hizmetleri gerçekleştirebilecek bir B Planı var mıdır acaba? Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)’nin adayı kendi imkanları ve kaynakları ile getireceği hizmetlerin vaadinde bulunmaktadır. Tabiri caizse kendi aklına ve yeteneğine güvenmektedir. İktidarın imkanlarını kullanabilecek bir yetenek olmasa yada yetenek olsa bile istediğini yaptıramayan siyasetçiler o yeteneğinizi kullanmanıza engel olmaya çalışırlarsa o zaman ne olacak? Bunları düşünmek lazım değil mi?

 

DOĞANKENT-DEREGÖZÜ YOLU BÜYÜK HİZMET Mİ?

 

Adaylara gelince; Nazmiye Kabadayı, 10 yıldır bu ilçeyi idare ediyor ve geldiği noktada ilçenin en az ileriye dönük 20 yılı kayıptır. En büyük hizmeti olarak Doğankent-Deregözü yolunun Karayolları ağına alınması ve buraya getirilen yatırım göze çarpmakta iken aslında bu olayın arka planında tam tersi bir hikaye yatmaktadır. Çünkü bu yol Kabadayı olmasa aynı standartların daha da üzerinde yaylalara kadar asfalt yapılacaktı. Kim tarafından? KOLİN Firması tarafından. Hatta bu güzergahta arazisi olan insanlar gerek istimlak bedelinden, gerekse de arazilerinin güvene alınması için şirket imkanlarından da faydalanacaklardı. Yine bu yolun bakım ve sürekli olarak yaz-kış açık tutulması da aynı firma tarafından sağlanacaktı. Ne oldu? Bu yol dağın diğer tarafına yani Güce tarafına kaydırıldı. Ve bilenler biliyor şu anda o yolun nasıl olduğunu. Niye böyle oldu? Kabadayı’nın KOLİN Firması ile yaşadığı kişisel menfaat kavgaları yüzünden. (Bu konu ile ilgili KOLİN İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Naci Koloğlu’nun Kabadayı’yı suçlayan bir dilekçesi kamuoyu ile paylaşılmıştı.) Yani Deregözü yolu bir başarı değil başarısızlıktır. Çünkü bu yol Tezderesi denilen yere kadar değil en kötü ihtimalle Baraj Gövdesinin sonuna kadar Asfalt olarak yapılacaktı. Buna engel olan kişi Kabadayı’nın kendisidir. Bu yolu Karayolları ağına aldırmasının arkasındaki hikaye çok daha farklı ancak bu konulara girmeye gerek yok.

 

DOĞANKENT BELEDİYESİ ALTYAPI ÇALIŞMALARINDA BAŞARILI MI?

 

Yine Kabadayı’nın altyapı çalışmaları tam bir fiyasko ile sonuçlanmıştır. Burada düşünülmesi gereken bir diğer hususta bu altyapı çalışmaları sırasında Kabadayı’ya en büyük desteği kimin verdiği hususundadır. Bir rivayete göre belediyenin kurumlarla olan sıkıntıların bizzat, kavgalı olduğu iktidar partisine mensup yerel siyasetçiler tarafından çözüldüğü yönündedir. Bunun hizmet adına mı yoksa menfaat adına mı yapıldığı tartışma konusudur. Eğer menfaat adına ise durum çok vahimdir. Yok eğer ilçeye hizmet adına ise o zamanda Belediye Başkanı iktidar partisinden de olsa, muhalefetten de olsa hatta kendi partilerinden hakkında "görevi kötüye kullanma, yolsuzluk" suçlamalarıyla ihraç bile edilmiş olsa iktidar partisi mensupları ortada ilçenin menfaatleri olunca belediyenin her türlü sıkıntılarını çözmek için gerekli kurumlara gidip meseleyi halledebilmektedir.

 

Altyapı çalışmaları sırasında yaşanan sıkıntılar ve yaz sezonunda yaşanacak sıkıntılar akıllarda soru işaretleri bırakmaya devam ederken 7 katlı olarak başlanan Belediye Binasının neden 4 katta kaldığı hususu da İmar Kanunu Değişikliği nedeniyle diye geçiştirilecek kadar basit değildir. İlçe HES’lerden yetirince faydalanmış mıdır? Bunun cevabı zaten bu sitede haber olarak yayınlanmıştır. Karşılaştırmalar oradan yapılabilir. Başka ilçelere göre %10 bile faydalanılamamıştır. Altyapı çalışmalarında ara sokakları ışıklandırdık diye övünülürken dikilen elektrik direkleri insan başına düşecek kadar gelgeç yapılmış. Yarısı sağa-sola devrilmektedir. Mahalle aralarına döşenen taşlar şimdiden emsek-tümsek olmuşken bir yıl sonra ne hale geleceğini düşünmek bile istemiyoruz. Ana cadde zaten altyapısı yapılmadan üstüne taş döşendi. Bu altyapı çok dayanmaz çökecektir. Gelecek olan Belediye Başkanının ilk işi bunları sökmek olacaktır.

 

İKTİDAR PARTİSİ NE VAADEDİYOR?

 

İktidar partisinin adayının kişilik olarak tartışılmayan, bu güne kadar kamu hizmeti sırasında gösterdiği çabaların olumlu sinyalleri olsa bile seçim çalışmaları sırasında partili veya partisiz etrafındaki kişilerin gelecekte onu yalnız bırakabileceği, önceki seçimlerde yanında oldukları aday için bugün söylediklerine bakıldığında bu kişilerle çıktığı yol arkadaşlığında hedefe ulaşmakta zorlanacağı gün gibi ortadadır. Bu kişilerin sözünü dinlese zaten başarılı olması imkansız, dinlemese bu defada sürekli bu grupların baskısı ve engellemeleri ile karşılaşacak, beraber çalışacağı kişilerinde bu gurupların etkisi ile hareket edeceği düşünülürse hedefe ulaşmanın muhalefet partilerinden bile zor olduğu görünmektedir.

 

İktidar partisinin vurguladığı en önemli proje “Biz iktidardayız. Bizden olmayan belediyeler hizmet alamaz.” Söylemi. Peki bugüne kadar siz iktidar değil miydiniz? İki dönemdir belediye başkanı sizden ilçeye hangi hizmetleri getirdiniz? Hadi diyelim ki ikinci dönem bazı hizmetlerin gelmesine belediye başkanının tutumu sebep oldu. İlk dönem ne yaptınız? Eğer ilk dönem bu başkan başarısız ise ikinci dönemde niçin tekrar aday gösterip desteklediniz? Neden gösterdiğiniz adaylarla bu hedeflere ulaşamadınız? Yeni vaatlerinizin de aynı akıbete uğramayacağının garantisi var mı?

 

Vaatleriniz içerisinde “ilçeye 24 saat açık kalacak hastane” demişsiniz şu anda sağlık ocağına mesai saatleri dışında hizmet verecek doktor bulamazken, hastaneyi nasıl yaptıracaksınız? Eğer bunu yeni belediye başkanınız yaptıracaksa burada iktidara mensup yerel siyasetçilerin gücünün etkisi ne olacaktır? “Anadolu ve Sağlık meslek liseleri, ilçe merkezine ve Süttaşı mahallesine birer ilköğretim okulu kazandırılması” demişsiniz ilçedeki iki lisede kaç öğrenciniz bulunmaktadır? Toplam 100-150 öğrenci için 4 tane lise bir ilçeye fazla değil mi? Yatılı olacak derseniz, üniversitenin yurt sorununu çözememişken iki tane lisenin yurt sorununu nasıl çözeceksiniz? Bu kadar büyük alan kaplayan yatırımları ilçenin hangi alanlarına yapacağınıza dair bir planınız var mı?   “Kavraz ve Yaşmaklı yollarının standart vasıflı yol haline getirilerek asfaltlanması” diyorsunuz peki hangi imkanlarla olacak bu? İktidarın imkanları ile olacaksa mevcut görevi başındaki siyasetçilerle geçtiğimiz yıl 15 Bin TL yalvar yakar alınmışken ve önümüzdeki dönem devletin önceliği içme suyu iken, köy yolları bile ikinci plana itilmişken, yayla yollarını hangi güçle asfaltlayacaksınız? Bu ilçenin Milletvekili varken bile yapamadığı bu işleri bir belediye başkanı ve iki il genel meclis üyesi nasıl ve hangi güçle yapacaksınız? “toplu altyapı ve kanalizasyon projesi” demişsiniz daha altyapıyı yeni bitirmedi mi belediye? Peki bu altyapının yapılmasında bazı devlet kurumları ile olan sorunların çözülmesine katkısı olan ilçe başkanı hangi siyasi partiye mensuptur? Devletin ve Doğankent halkının hizmetine sunulacak mili serveti çarçur etmek bu kadar basit mi?  “Kültür merkezi, düğün salonu, kapalı spor salonu vs.” uzayıp gitmektedir. Bunları Doğankent’in hangi alanlarına sığdıracaksınız? Doğankent ilçe stadının çimlendirmesini yaptıramayanlar, kapalı spor salonunu nasıl yaptıracaklar? Giresun bile ikincisini alma başarısı gösteremezken Doğankent’e kapalı spor salonu yapılacağına ne kadar inanıyorsunuz?  Acaba vatandaş da bu vaatler karşısında bu soruları sormuyor mu? Çünkü bunlar iktidar gücüne değil ancak ikili diyaloglara dayalı olarak yapılabilecek hizmetlerdir. Bu diyalog kabiliyeti de mevcut siyasi iradede bulunmamaktadır. Çünkü bu hizmetler kavgacı bir tutumla yapılamaz. Aksi fikirler olsa bile yapıcı ve kucaklayıcı bir tutumla ancak gerçekleştirilebilir. Bugün Süttaşı Mahallesindeki İlköğretim Okulunun (yeni bir okul gibi algılanmasına rağmen değil)  4 Derslikli bölümünün mevcut aşamasında yaşanan gelişmelerin siyasi irade ile değil, bu işin peşini bırakmayan kamu çalışanlarının gayreti, ilgili kurumlarla kurduğu diyalog ve gösterdiği özveriyi bu işin içindekiler bilir. Siyasi irade sadece bu işleri sahiplenir. Mevzu bu!

 

MHP’NİN ADAYI NE YAPABİLİR?

 

Bu süreçte ilçeye en fazla verimli olabilecek adayın MHP adayının olduğu konusunda birçok kesim hem fikir durumdadır. Uzlaşıcı tavrı. Küçüklüğünden beri yerel siyasetin içerisinde büyümenin getirdiği bir olgunluk. Ufkundaki genişlik taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanmaktadır. Projelerinin bir çoğunda hibe destekli hedefler olduğu için gerçekleştirilmesi zor olmayan işler olduğu aşikar. Kısacası kazanması muhtemel denilen üç aday içerisinde hedefe ulaşılamasa bile en çok yaklaşabilecek aday potansiyeli MHP’nin adayında bulunmaktadır. Kaldı ki etrafındaki guruplar da her partiye mensup insanlardan oluşmaktadır. Doğankent’in ihtiyacı olan partiler üstü birlikteliği sağlamayı kısmen başarmış bir adayın seçildikten sonra bu halkayı daha da büyüteceği gün gibi ortada iken burada düşüncelerimizin taraflı olarak görülmesi kaçınılmaz gibi gözükse bile Doğankent’in hizmetten önce huzura ihtiyacı bulunduğundan bu ancak MHP’nin adayı ile yakalanabilecektir. Görüldüğü kadarıyla da şu ana kadar yanında olanların bir talebi olmadan gönüllü olarak çalışan insanlar olması bunun göstergesidir.

 

Burada bizleri taraf olmakla suçlayanlara sadece şunu ifade etmek isteriz. Biz hiçbir adayın tarafı değiliz. Biz Doğankent halkının menfaatlerinin tarafındayız. Mevcut Belediye Başkanının artıları ve eksileri ortada iken iktidar partisine bağlı yerel siyasetçilerin buradaki katkısı ortada iken Doğankent için umutlanmak hayalden öte bir şey olmayacak mı? Bu sadece kendimizi kandırmak olacaktır. Onun için seçimlere 4 gün kala biz son uyarımızı yapalım. Bu yazımızı da saklamanızı tavsiye ederiz. Boş vaatlerle ilçenin bir 5 yılının daha heba olmaması için bizim elimizden gelen son ikaz budur. Takdir Yüce Allah’ın Tercih Doğankentli seçmenlerindir…