Günay’a Seçimi Kimler Kaybettirdi?

Seçimleri kendi iradesi dışında çalışmak zorunda olduğu arkadaşlar yüzünden kaybettiğini ima eden Günay’ın kamuoyuna verdiği mesajda “bizim irademiz dışında birlikte yola çıkmak durumunda olduğumuz arkadaşlarımız hakkında önceden oluşmuş bir takım önyargılar ve kanaatleri değiştiremediğimiz için ilçemizi Ak Belediyecilikle buluşturamadık.” ifadelerini kullanması, başarısızlığın en büyük müsebbibinin bu kişiler olduğunu vurgulamak istediği algısı oluşturdu.

 

Başkanlık yarışını kaybeden Günay’ın da Doğankent ilçesinde Ak Parti teşkilat üyelerinin birçoğu ve Ak Partili seçmenler gibi seçimlerin kaybedilmesinde etkin rolü olan kişiler olarak aynı kişileri işaret etmesine rağmen, bu kişilerin hala başarısızlığın faturasını başkalarına kesmeye çalıştığı iddia ediliyor.

 

Seçimlerden sonra Ak Parti teşkilat üyeleri ve seçime katılan adayların düzenleyerek il ve genel merkeze gönderdikleri raporlarda herkesin suçu farklı kesimlere yüklemeye çalışması çabalarına karşılık, seçimin kaybedilmesinin en büyük sebebi olarak herkesin ortak noktada birleştiği kişilerin ise Nurettin Günay’ın teşekkür mesajında ima ettiği kişiler olduğu yönünde.

 

Ak Partili birçok yönetim kurulu üyesi, gençlik ve kadın kollarının birçok görevlisi ve parti üyeleri ile seçmenler, teşkilatta kapsamlı bir yapılanmaya gidilerek, partinin ilçede kan kaybetmesine sebep olan kişilerin biran önce kenara çekilerek, görevlerini yıpranmamış yüzlere ve kişilere bırakması beklentisi içerisinde olduğu ileri sürüldü.

 

Seçimlerden sonra kamuoyuna ilk mesajını veren Günay şu ifadeleri kullandı:  “31 Ekim 2013 tarihinde Ak Parti Doğankent Belediye Başkanlığı aday adayı olarak siyasete  ilk adımımı attığım günden  30 Mart 2014 tarihinde yapılan Mahalli Genel Seçimlere kadar  Doğankent’i ve Doğankent insanını farklı açılardan yeniden tanıma fırsatı buldum.

 

Bu süreçte  Ak Parti vizyonuna uygun  bir siyasetçi profili göstermek için elimden geleni yaptım.  Tamamen yerel yönetim eliyle ilçemizin çözüm bekleyen  ortak sorunlarına  odaklanarak siyaset yapmaya özen gösterdim. 

 

Partimin şahsıma yüklediği sorumluluğun  bilinciyle insanlarımızın hiç birini  ötekileştirmeden, her kapıyı çaldım.  Her seçmenimle empati kurmaya, onları anlamaya ve onlara  hedeflerimi anlatmaya çalıştım. Doğankent’imizin Ak Parti iktidarının sunduğu hizmetlerle tam anlamıyla buluşması için çaba gösterdim.

 

Hedefime ulaşmak için doğrulardan ayrılmadığım, yalan söylemediğim, kişisel vaatlerde bulunmadığım,  tamamen yapacağım hizmetlere odaklandığım için Doğankent’te siyasetten ve siyasetçiden beklenen geleneksel davranış ve söylemlerin dışında kaldım.

 

Gerek tecrübesizliğimiz, gerek vatandaşlarımızın bizde bekledikleri siyasetçi profilini sergileyemediğimiz, gerekse bizim irademiz dışında birlikte yola çıkmak durumunda olduğumuz arkadaşlarımız hakkında önceden oluşmuş bir takım önyargılar ve kanaatleri değiştiremediğimiz için ilçemizi Ak Belediyecilikle buluşturamadık. Doğankent insanımızın tercihini saygıyla karşılıyorum. Hedefimize ulaşamazsak bile yine de bu sürecin kendim için her açıdan yararlı olduğuna inanıyorum.

 

Seçim çalışmalarında hiçbir kişisel beklenti içerisinde olmadıkları halde gece gündüz bizlerle beraber çalışan yol arkadaşlarım başta olmak üzere, bizlere kapısını açan tüm seçmenlerimize  şükranlarımı arz ediyor, 30 Mart Mahalli Genel Seçimlerinin Doğankent’imize, ülkemize ve tüm İslam Alemine hayırlı olmasını niyaz ediyorum.”