Anma Merkezi Doğankent (Harşıt) Olacak

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://www.dogankentgazetesi.com
Devr-i Alem Belgesel TV Programı Yapımcısı İsmail Kahraman, “Harşıt Savunması” ile ilgili çalışmalarından dolayı Alaeddin Bayram’a göndermiş olduğu kutlama mailinde şu ifadeleri kullandı. “Sn. Alaettin Bey, Öncelikle   sizlere  belgesel   çekmek üzere geldiğim  Kuzey Afrika'dan / Tunus’tan selam ve saygılarımı sunuyor,  çalışmalarınızdan dolayı  candan tebrik ediyorum. Verdiğiniz önerge Harşit vadisi ve Harşit şehitlerimi için bir  milad ve ilk resmi bir belge olması  dolayısı ile  çok önemli bir hizmet olarak Türk zaferler tarihinde yerini alacak ve bir vefa insanı olarak adınızı tarih kaydedecektir. Bende konuyla ilgili  Orman ve Su İşleri Bakanı ve Milli Parklar Genel Müdürü ile görüşmeler yaptım ve  bir dilekçe verdim. Türkiye'ye döndüğüm ‘de ayrıntılı  görüşme yapmak  üzere Giresun'a gelmek istiyorum.   Tekrar Mağrip İslam  ülkeleri; Tunus, Libya, Cezayir, Fas ve Moritanya'dan selam ve saygılarımı  sunar, başarılar dilerim.”   İl Genel Meclisi Üyesi Bayram, bu konu ile ilgili yaptığı yazılı açıklamada “Harşıt Savunması” nın her yıl bir etkinlik çerçevesinde anılması için önemli bir adım attıklarını belirterek şu bilgileri verdi:  “Giresun İl Genel Meclisi Başkanlığı’na 4 Aralık 2013 tarihinde bir önergeyi vermiştim. Ayrıca 81 ilde yayınlanan VİLAYETİM adlı derginin Ocak sayısında da bu konu ile ilgili bir yazı yazmıştım ve bu konuda çok değerli araştırmaları olan Sn. Seyit Güvendi hocamızın bir yazısına yer vermiştim. Bu yazılarımıza çok olumlu tepkiler geldi. İçişleri Komisyon Başkanı Tirebolu İl Genel Meclisi Üyesi Murat Arslan, Seyit Güvendi hocamızdan da  destek alarak bir rapor hazırladı. Bu konu ile ilgili Sn. Valimiz Hasan Karahan ile de görüştük. Kendileri her türlü desteği vereceğini ve tüm şehitlikleri yapacağını söylediler.     Ancak biz bununla da yetinmedik. Sarıkamış nasıl bir etkinlikle anılıyorsa biz de aynısını yapalım dedik ve bu hafta İl özel İdaresi Kültür Turizm Müdürü Mehmet Fatsa ile bu konuda neler yapabileceğimizi konuştuk. Bildiğiniz gibi Harşıt Vadisi; Giresun, Gümüşhane, Bayburt  ve Erzincan’ı da içine alan geniş bir coğrafya.  Harşıt savunması ise sayılan bu iller yanında Trabzon ve hatta Sarıkamış’a kadar uzanan bir tarihi destana ev sahipliği yapmış. Bakınız;    Karadeniz’de Son Nokta yazarı Murat Cihan 16 Şubat 2014 tarihli “Rus İşgali ve Harşit Savunması “ adlı yazısında ne diyor:    “Bir araştırmacı yazar olarak bu yazımda bazı ilginç olayları okuyucularımla paylaşmak istiyorum. Bakınız; dünyanın en büyük savaşlarından birisi olan Çanakkale Savunması ile ilgili yüzlerce, hatta binlerce eser yazıldı. Çanakkale savunmasında 250 bin şehit vermiştik. Buna karşın Harşıt savunmasında bir buçuk milyon şehit verdik. Maalesef Harşıt savunması ile ilgili bugüne kadar sadece iki tane eser yazıldı. Bu eserlerin birincisini Nihat Çelik ağabeyimiz yazdı. İkinci eseri araştırmacı yazar Mustafa Yazıcı yayınladı….”     Tabii, Murat Bey’in Seyit Güvendi’den, Mustafa Köse’den, İsmail Kahraman’dan, Ahmet Kufacı’dan, Ayhan Yüksel’den haberi olmayabilir. Haliyle her yazar kendi bölgesine hitap ediyor ve bunu öne çıkarıyor. (Karadeniz’de Son Nokta yazarı Murat Cihan 16 Şubat 2014 tarihli “Rus İşgali ve Harşit Savunması “ adlı yazısında olduğu gibi).     Bakınız yine İsmail Kahraman Ağabeyimiz 24 Aralık 2013 tarihli Gebze Gazetesinde “Sarıkamış Bozgunundan Harşit Savunmasına” adlı yazısında nasıl feryat figan ediyor:     SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİNE VEFA    Sarıkamış harekatının 99. Yıldönümünde Sarıkamış şehitleri için Kur’an hatmi okuma kampanyası başlattık. 22 Aralık 1914’te başlayıp 5 Ocak 1915’te sona eren ve 90 bin askerin şehit olduğu on binlerce  askerin Sibirya esir kamplarına düştüğü Sarıkamış şehitleri ile ilgili tüm okurlarımızı Kur’an hatmi okumaya ve Fatiha ile şehitlerimizi anmaya davet ediyoruz. Sarıkamış Şehitleri ile ilgili ilk ve en kapsamlı belgeseli, 2003 yılında Devri Alem Belgesel TV programı hazırladı. İsmail Kahraman 2013 yılında da Sibirya bölgesine giderek Rusya’daki esir kampları ile ilgili araştırmalar yaptı.    Artvin,Rize,Trabzon bölgesindeki işkal yerlerinden kaçan sivil halk (Kadın,Çocuk ve  yaşlılar) öncelikle Giresun ve ilçelerine sığınmış. Giresun halkı  savaştan kaçan sivil halk ve muhacirlere kucak açmış. Giresun halkı  bir taraftan  Rusları Harşit’de durdurmaya çalışırken   diğer taraftan  muhacirlere sahip çıkıp onların açlık ve soğuktan ölmelerini  önlemişlerdir.    Harşit Vadisi ile ilgili  çok ciddi çalışmalar yapılmalı. Kitap ve  belgeseller çekilerek bu vadiyi gelecek kuşaklara  aktararak kültür ve tarih bilinci oluşturmalıyız. Bu konuda   Giresun Valiliği   Öncülüğünde bölgede  araştırmalar yapılmalı. İKTAV  olarak Giresun Valiliğimizin  maddi ve manevi  destekleri ile  “Sarıkamış bozgunundan Harşit savunmasına”  bir panel düzenlemeyi, bir  çok  tv kanalında  yayınlanacak belgesel çekip, kitap  hazırlayarak gök kubbede hoş bir seda bırakmak  istiyoruz.    KARADENİZİN ÇANAKKALESİ  HARŞİT  SAVUNMASI ŞEHİTLERİNE VEFASIZLIK    1916-1918 yıllarında  askerlerimiz  birçok cephede olduğu gibi Karadeniz’de  destanlar yazmış,  namert düşmana   geçit  verilmemiştir.  Birinci dünya harbinde  Açlık, yokluk, salgın hastalığın bir sel gibi çiğneyip geçtiği Doğu Karadeniz’de önemli savaşlar yapılmış. Sarıkamış bozgunundan sonra Rus ordusu  ancak Harşit’de  durdurulmuş ve  16 aya yakın  Harşit vadisini savunarak  Rus ordusu  Harşit’i geçememiştir.    Harşit cephesindeki  şehitlikler bugüne kadar araştırılmamış. Şehitlikler yok olmuş, Harşit cephesi şehitlerine bir anıt  mezar bile  yapılamamıştır. Harşit savunmasının canlı şahidi  siperler her geçen gün yok oluyor. Başbakanlık  Devlet arşivleri ve Askeri Tarih Arşivlerinde  Harşit savunması ile ilgili  Arşiv belgeleri tasnif bile  edilememiştir.    İlgili  Devlet yetkilileri  tarafından bölgede ciddi araştırmalar yapılmalı.   Harşit  şehitleri için  bölgeye bir şehitler  anıtı dikilip  siperler koruma altına alınmalı Arşiv belgeleri tasnif edilip kamuoyuna açıklanmalı. Harşit şehitlerine  vefa borcumuzu ödemek ve  kara denizin Çanakkale cephesi mesabesinde  olan  Harşit savunması  siperlerin  korunması için Cumhur  başkanı Sayın Abdullah Gül, TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek, Başbakan Sayın  Recep Tayip Erdoğan, Genel Kurmay Başkanı Sayın  Orgeneral Necdet Özel  Başta olmak üzere, mülki, askeri ve idari   devlet yetkililerinin  bölgeye ilgisini  çekip  Harşit vadisinde  araştırma ve inceleme yapması için kampanya başlatıldı.     Harşit cephesi  şehitlikleri ile  siperlerin  koruma altına alınması  için  Harşit  Cephesi  tarihi araştırma gurubu  kuruldu. Grup Harşit Vadisinde  araştırma yapıp şehit mezarları ve son siperlerin  belgesel çekimlerini yapmaya başladı. “ Harşit   savunması  tarihi araştırma gurubu “ bir bildiri hazırlayarak  yaptıkları ön çalışmayı   devlet yetkililerine gönderip kamuoyuna açıkladı.  Çalışma gurubunun  Harşit  savunması   ile ilgili  yaptığı  araştırma raporunun ana başlıkları şöyle; ”Sarıkamış Harekâtından  Harşit Savunmasına, Doğu Karadeniz’de  Osmanlı Rus Mücadelesi, Hopa’dan Harşit’e Karadeniz Destanı, Üçüncü Ordumuzun Savunma Hattı Harşit  Cephesi, Osmanlı Ordusu’nun Karargâhı Espiye - Arpacık Köyü,  Harşit Cephesinde  Son Siperler Korunmalı, Harşiti savunan askerlerimize vefa... ,Cumhurbaşkanı, Başbakan Ve Genel Kumay Başkanı Şehitlere Sahip Çıkmalı.”    Birinci dünya harbinde  Açlık, yokluk, salgın hastalık, bir sel gibi çiğnemiş geçmiştir Doğu Karadeniz’i. Ama yiğit kara deniz uşağı  Rus ordusunu Harşit’ de  durdurulmuş ve  16 aya yakın  Harşit vadisini savunarak Rus ordusu  Harşit’i geçememiştir. Ancak bölgedeki şehitlikler bugüne kadar araştırılmamış. şehitlikler yok olmuş, Harşit cephesi şehitlerine bir anıt  mezar bile çok görülmüş. Harşit savunmasının canlı şahidi  siperler her geçen gün yok oluyor. Devlet yetkilileri  tarafından bölgede ciddi araştırmalar yapılmalı.   Harşit  şehitleri için  bölgeye bir şehitler  anıtı dikilip  siperler koruma altına alınmalıdır. Harşit şehitlerine  vefa borcumuzu ödemek ve  kara denizin Çanakkale’si mesabesinde  olan  Harşit cephesindeki  siperlerin  korunması için Cumhur  başkanı Sayın Abdullah Gül, TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek, Başbakan Sayın  Recep Tayip Erdoğan, Genel Kurmay Başkanı Sayın  Orgeneral Necdet  Özel’in ilgi, yardım,  ve desteğini bekliyor, mülki, askeri ve idari ilgili  devlet yetkililerin  Harşit vadisinde  araştırma ve inceleme yaparak Harşit cephesi şehitlikleri ile  siperlerin  koruma altına alınması  için çalışma yapmalarını istiyoruz.    Bu yazı bence okunması ve ilgili yerlere iletilmesi gereken bir mesaj bence ve ben de bu feryatlara kayıtsız kalamazdım ve gerekli girişimleri yaptım.     2016 YILI TARİHTE HARŞIT SAVUNMASI YILI İLAN EDİLMELİ    Ben önergemde 2014 yılı demiştim ancak, İsmail Kahraman ağabeyimiz aşağıdaki başlık altında tarihi hatırlatmış. Ben de uygun olduğunu düşünüyorum. Hatta bunun bir gün veya bir sefer değil her yıl bir haftayı kapsayacak şekilde bir etkinlik olmasını düşünüyorum ve bu konuda elimden gelen gayreti göstermeye hazırım.    HARŞİTİ SAVUNAN ASKERLERİMİZE VEFA...    Şimdi  Harşit Vadisi’nin batı zirvelerinde bir yaz iki kış geçirmiş üçüncü ordumuza bağlı 37. Tümen’in, denizden  Erzincan’a  kadar uzanan çizgide  mevzilenmiş ve savaşmış askerlerimizin, milislerimizin hakkı unutulmak mı?     1916’den  2016’ya  iki yıl sonra Harşit savunmasının yüzüncü yılıdır. Yüzüncü yıl anısına bu canlı siperlerin yeni neslimize tanıtılması elzemdir. Şimdi üzerinde uçurtma şenlikleri yapılıyor. Ancak bastığı yeri tanımayan gençlik; hangi geleceğin teminatı olabilir?    Çevre orman Bakanlığımızca  bu siperlerin bulunduğu yerlerin milli park ilan edilmesi ve koruma altına alınması gerekir. Bu bir borçtur!      Doğu Karadeniz  bölgemizin miladıdır Harşit Savunması. Ondan öncesi vardır. Sonrası vardır. Ama 1916, 1918  yıllarında olan olayları anlatmalıyız. Unutmamalı ve unutturmamalıyız. Savaşmak için değil, tedbir için! Tekerrür etmesin diye tarih!....    Tüm bu tespitlerin ışığında kutlamaların yapılabilmesi için bir mekanın, bir anıtın olması gerekir. Bu çerçevede Kültür Müdürümüz ile yaptığım görüşme sonucunda Seyit Güvendi’den aldığım bilgiler doğrultusunda isminin de üstlendiği tarihi misyonu ile Harşıt-Doğankent ilçemizin bu etkinliklerin merkezi olması gerektiğini düşündüm. Bu vesile ile gerekli girişimleri yaptım. Seyit Hocamdan şu anda eski belediyenin arkasındaki mezarlıkta 32 tane şehidimizin olduğunu öğrendim. Bu şehitliği onarıp bir de buraya “Harşıt Savunmasını” temsil eden bir anıt yaptırırsak şehitlerimize karşı vefa borcumuzu bir nebze ödemiş oluruz. Tabi bu arada Çatak Tepesi’nde, Ayıt’ta, Güvende, Kabaktepe, Şaban Kalesi’ndeki şehitlerimizi de unutmadık ve onları da yad edeceğiz ve şehitlik haline getireceğiz.”      Giresun İl Genel Meclisi Üyesi Alaeddin Bayram’ın 04.12.2013 Çarşamba İl Genel Meclisi’ne verdiği Önergenin Tam Metni;    İL GENEL MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA, KARADENİZ İN ÇANAKKALESİ HARŞİT SAVUNMASI   Belgeselci gazeteci İsmail KAHRAMAN’ın Tarih;  tarihin yaşandığı yerde araştırıp yazılmalı. Tarih bilincine sahip olmak her şeye sahip olmaktır düşüncesinden hareket ederek tarih belgeselciliği yapıyoruz.  Doğu Karadeniz gezimizin bugün önemli bir noktasındayız. Bir gazeteci arkadaşımın ifadesi ile  “I. Cihan Harbi’nde bir Çanakkale geçilemedi bir de Harşit geçilemedi.”  Ruslar I. Cihan Harbinde 18 ay mücadele ettiği Harşit’i geçemediler. Harşit geçilseydi İngilizlerden önce Ruslar Osmanlının başkenti İstanbulu  işgal edecekti. Harşit bu kadar önemli. Ancak bugüne kadar duyurulamadı. Doğu Karadeniz’deki gezimizin son durağı Kafkas Cephesinin son savunma hattının gerçekleştiği Harşit bölgesindeyiz. ve;  Çanakkale Destanı’nın doğu versiyonu olan ve yazar Mustafa KÖSE tarafından kaleme alınan  “HARŞIT ÇAY`I SAVUNMASI .. VE 37. TÜMEN” adlı doğu cephesini, yani 2. Çanakkale olan Tirebolu’yu anlattığı eserden alınan aşağıdaki metin  “Ulusların Tarihinde önem taşıyan, dönüm noktası olan yerler vardır. Bu yerler ve yaşananların Tarihi gerçeklerini açıkça ve doğru olarak ortaya koymak, zaman tünelinde Ülke ve Ulus üzerinde tekrarlanan benzer senaryolarla sahnelenen oyun sahnelerinin ve malum tertipçilerinin hayal ettikleri planını boşa ve terse çıkarmada gereklidir. Osmanlı Devletinin çok uluslu ve dinli yapısından dolayı beklenen sonu (yoğun dış ve iç saldırı ayaklanmalar sonucu), Ulusumuzun Kuvayi Milliyeyse direnişi ve Kurtuluş Savaşıyla, Türkiye Cumhuriyeti kurularak bertaraf edilmiştir. Bugünde imkanları sınırsız malum dış ve iç güçlerin Şehit kanlarıyla çöpe attırdığımız, Sevr’i hortlatma gayretleri, bana yükselen ve lider Ülke olan, Egemen ve tam bağımsız Türkiye’nin engellenemeyecek yükselişini umutlandırıyor.”     Cümleleri ile başkalarının atalarımızdan övgü ile bahsettiği yazılar;  Osman Ağa’nın ve Hüseyin Avni Alparslan’ın torunları olarak bizleri hem onurlandırıyor, hem de utandırıyor.   Neden onurlandırıyor?     Çünkü yukarıdaki her iki metin de kahramanlığımızı ön plana çıkarıyor. Ancak,  aradan yaklaşık 100 yıl geçmesine rağmen tarihimizi hatırlayamamamız ve hatırlatamayışımız ise aynı şekilde bizleri utandırıyor, diyor bu konuda yüce meclisimizin bir çalışma yapmasını ve 2014 yılını “Tarihte Harşıt savunması Yılı” olarak ilan etmesini meclisimizden arz ediyorum.     Alaeddin BAYRAM / İl Genel Meclisi Üyesi     Harşıt Savunması İçin Gidiniz